Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
05 Haziran 2023
Sirküler No: 814
Bu sirkülerimizi Yargıtay Yirmi İkinci Hukuk Dairesinin bir kararı ile (T:23.12.2014, E:2014/33547, K:2014/36434) açıklayacağız.
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 12.11.2013 tarihinde güvenlik noktasından geçerken satışta olan ve güvenlik görüldüsü yaptırılmamış ürünleri, güvenlik kontrol noktasından geçirmekte iken fark edilmesi üzerine mesai arkadaşlarına hakaret ve küfür etmesi ve onlara tehdit içeren sözler sarf etmesi sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II maddesi uyarınca haklı ve bildirimsiz olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıya isnat edilen fiilin iş sözleşmesinin feshini gerektirir nitelikte olmadığı, fesihten önce başka tedbirlerin uygulanması gerektiği, feshin ağır bir yaptırım olduğu gerekçesi ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır. 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Dosya içeriğine göre, davacının işyerinde 09.09.2011 tarihinden itibaren balık satış elemanı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 18.11.2013 günlü fesih bildirimi ile 12.11.2013 tarihinde saat 23:08’te güvenlik noktasından çıkarken mağazada satışı olan ve güvenlik görüldüsü yaptırılmamış ürünleri güvenlik elemanı kontrolleri sırasında farkedildiği için, rutin gereği ürünlere el konulduğu sırada, ahlaka bağdaşmayan küfürler etmeye başladığı ve herkesin üzerinin aranması talebini dile getirdiği ve elini güvenlik deskine vurduğu gerekçesi ile 4857 sayılı Kanun’un 25/ II-b maddesi gereğince feshedilmiştir.
Mahkemece feshin haksız olduğu gerekçesiyle işe iade isteğinin kabulüne karar verilmiş ise de davacının olay günü güvenlik noktasından çıkarken görüldüsü yapılmamış ürünlere güvenlik görevlisi tarafından el konulduğu sırada küfür ettiği, asabi davranışlar sergilediği tüm dosya kapsamından ve davacının savunmasından anlaşılmaktadır. Davacının davranışları dikkate alındığında iş sözleşmesinin feshinde haklı sebebin varlığının kabul edilmesi gerekirken mahkemece aksi kanaatle yazlı şekilde karar verilmesi bozma sebebidir.
Bu karara göre; işçinin asabi davranışlarının iş sözleşmesinin feshinde haklı sebebin varlığı olarak kabul edilmiştir.